29 Mayıs 2008 Perşembe

Ne yapmalı?

Bugün elime bir dergi geçti. İşyerinde de beraber çalıştığımız bir şair arkadaşım "Bak, senin bir şiirin üzerine bir inceleme yayınlamışlar," diye getirdi.

Şimdi bu sevinilecek bir şeydir aslında. Şiiri zarflanmamış, açık adresli bir mektup gibi atarsın ortaya, bir yerlerden yankısı gelince de sevinirsin. Bu şiir benim hem de taa 3 yıl kadar önce bir mail grubuna gönderdiğim bir şiirdi. Yankısına benim de sevinmem gerekiyordu ama sevinemedim. Neden mi?

Şiirimi inceleyen bey "Böyle daha güzel olacağını düşünüyorum" şeklinde değiştirerek yayınlamış şiirimi de ondan. Üstelik kendinden bir dize katmış şiire. Yani anlayacağınız bana ait olmayan bir dizenin de içinde yer aldığı ve bu yapılırken hiçbir şekilde bana danışılmadığı bir şiirin altında benim adım yazıyor şimdi, basılı bir dergide çoktan yayınlanmış bile, iyi mi?

Bir not olarak eklemek isterim ki, yazının geneli şiire yönelik bir beğeniyi ifade ediyor. Yani kötülendiği falan yok. Ama ben beğeniden ziyade çok basit, çiğnenmesi akla bile getirilmeyecek genel geçer kural olan, bundan asla taviz verilmemesi gereken başka bir şeyi, emeğe saygıyı tercih ederdim. Kendi adıma da değil hem, tüm yazıcılar adına.

Ya, ne ayıp ya! Kim, hangi akla hizmet bunca cüretkar davranabilir? Birinin şiirini ona sormadan alacaksın, "böyle daha iyi olur" diye dize ekleyip yayınlayacaksın. Offff! Of!

Ben ne diyeyim? Ne söyleyeyim? İçimden şöyle bağırmak geliyor: "Ben şair değilim, kötü şiirler de yazan bi yazıcıyım. O yüzden şiiri miiri bıraktım. Valla da yazmıyorum billa da yazmıyorum, pes. Ama ne olur bir zaman da olsa yazabilmiş olduklarıma bari dokunmayın."

İşte şiirim. Bu elbette benim yazdığım halidir, orijinali.

Senin Adın Şimdi

Senin adın şimdi
Yorganda karanfildir kardeşim
Yangında alev açmış tavus kuşu tüy
Öyle sakin, öyle saydam ki uzayıp giden ellerin
Damarlarında gezen hastalığı görebiliriz
Senin adın şimdi bir sandığa

İşlenmiş bir servidir güzel kardeşim
Beyaz çarşaflar arasında parlayan güneş
Gibi açılmamış umudunun peçesi
Ve ölüm ki hangi yanında bilmeyiz
Pencereye döner yüzlerimiz
Senin adın şimdi bir tarla kuşuna

Dönüşen bir talep benim kardeşim
Hastane karyolasının çelik başucuna
Konar ve şakır orada:
“Bir ayağa kalksam ve karışsam
Ormanın çağıltısına”
Ah! Senin adın şimdi bir başka çocuğa...

24 Mayıs 2004

4 yorum:

şule dedi ki...

Arzucum ya, hiç böyle saygısızca bir şey duymadım. Altında iyi niyet de olsa, emeğe saygısızlık yahu. Nasıl iştir bu...

Bi de...şiir ne güzelmiş...

Arzu Çur dedi ki...

Valla ben de duymadım Şule. Hayır bu bey öyle de sevgiyle ele almış ki bu şiiri... Ama dize eklemek, nasıl bi şey öyle? Olur şey değil. Dergiye tekzip yazdım. Bakalım bakalım.

Ben de seviyorum bu şiiri ya, pek bi içten ve bi çırpıda yazılıvermişti, kendini yazdırmıştı hatta. Sağolasın:)

elektra dedi ki...

çok sinirlendim. yuh yani. şiiri seven adam da böyle saygısızsa,artık gerisini düşünemiyorum:(((
ne yapacaksın?

Arzu Çur dedi ki...

"O dize benim diil, şiire bunu yapmak da ayıp" diye yazdım dergiye.

Eski zamanlarda olsa başka yazardım, kıyameti koparırdım da, biliyosun işte, büyüdüm uslandım ben de Elektra'm canım:)